Merhaba sayın izleyiciler ve sayın okurlar.
Bugünkü yazımı, benim için büyük önem taşıyan bir konu üzerine yazmak istedim: Vizyon.
Vizyon, bazı konuları zihinsel olarak görebilmek, güçlü bir öngörüye sahip olmak ve bir imajlar bütünlüğünü kavrayabilmektir. Vizyoner liderler, yöneticiler ve kurumların başındaki kişiler, toplumları çok daha ileriye taşıyarak onların ufkunu genişletir. Vizyonsuzluk ise insanları karanlığa sürükler ve onları çağın gerisinde bırakır.
Vizyon sahibi olmayan toplumlar, yeniliklerden habersiz kalır ve gelişmelere kayıtsız hale gelirler. Oysa vizyon sahibi olabilmek için bir insanın birçok konuda deneyimli, kültürlü ve birikimli olması gerekir. Dünya görüşü geniş, hayat tarzında derinlik sahibi bireyler, vizyoner olma yolunda önemli adımlar atarlar.
Ne yazık ki, bazen kendini vizyoner gibi gösterip toplumu yanlış yönlendiren kişiler de vardır. Bu durum, topluma cehaletten bile daha fazla zarar verir. Özgün olmayan, taklit ya da çalıntı projeleri hayata geçirmeye çalışmak, mutlaka eksik ve hatalıdır.
Toplum olarak gençlerimizin ve çocuklarımızın önünü açmalı, onların yenilikçi ve yaratıcı fikirlerine değer vermeliyiz. Onlara gerekli desteği sağladığımızda, gelecekte daha vizyoner, kültürlü bireyler ve liderler yetişecektir. Kurumsal yapıların da bu doğrultuda gelişmesi, sosyal bir ülkenin sosyal toplumlarının oluşmasına katkıda bulunacaktır.
Makalemi tamamlarken, beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Hoşça kalın.
Çok isabetli tespitler, kalemine sağlık Haluk Bey