Merhaba sayın okurlar,
Bugün yine, hayatın içinden önemli gördüğüm bir mevzuyu taşımak istedim sayfamıza.
Uyku ile ilgili biraz konuşalım. Ancak uyku denince akla iki çeşit uyku geliyor. Birincisi, süresi her yaşa göre değişen bir yaşamsal ihtiyaç olan biyolojik uyku, diğeri ise deyim olarak çeşitli konularla alakalı behsedilen sosyoyojik uykudur.
İki uyku arasında şöyle bir fark vardır. Biyolojik uyku, sağlık açısından mutlaka uyunmalı, sosyolojik uyku ise asla uyunmamalı. Yani birisi faydalı, diğeri ise zararlı diyebiliriz. Hele hele bu devirde gözü açık olmalı, hatta bir gözün diğerine güveni olmamalı.
Bir bakarsınız sizi aldatabilmek için ne diller dökerler, bir bakarsınız bir alana ikinci bedava derler. İşleri oluncaya kadar çok kıymetlisiniz, ama işleri olduktan sonra tanımazlar.
Kusura bakmayın ama, bu yazıyı yazdığım seçim arefesinde bir örnek vermek istiyorum. Siyasiler, bizim oyumuzu almak için ne vaadlerde bulunurlar, ancak yarın öbür gün makamına gittiğinizde sizi kimse tanımaz, içeri bile almazlar. Onun için, bir iki jest, birkaç parlak söze inanıp insanlara güvenmemeliyiz. Her zaman görüşebileceğimiz, derdimizi anlatabileceğimiz samimi insanları iyi tanımalıyız.
Uyanık bir insan olmak güzeldir, uyanık kişinin çevresine de faydası olur. Ancak, uyanık olmak başkalarını kandırmak anlamına gelmemeli. Uyanıklık, aldatmak için kullanılmamalı. Aldanmamak için uyanık olunmalı. Dürüst insan ne kadar uyanık olsa da kimseyi aldatmaz.
Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim, hoşça kalın.
Facebook Yorum
Yorum Yazın