Toprak bayramı

Merhaba sevgili okurlar.

Sayın okurlar, bu gün size 12. 06. 2022 tarihinde kutlanan ve çok dikkatimi çeken bir konu olan Toprak Bayramı hakkında konuşmak istiyorum. Bu hususta basında çok yorumlar dinledim. Çeşitli görüşler, değişik eleştiriler dinledim. Ben de konu hakkında görüşlerimi anlatmak istedim.

Son zamanlarda gündemde olan bir konu, tarım yapılabilir olan topraklarımız sıkça konuşulmaya başlandı. Zaten bir şeyin değerini anlayabilmek için o konuda bir olayın başımıza gelmesi gerekiyor. Biz insanoğlu hep böyleyiz. Yani savaş dolayısıyla buğday gibi temel gıda maddelerinde bir sıkıntı çekilebileceği düşünüldüğünden, birçok yerden arazide ekilmemiş yer bırakılmaması hakkında telkinler geldi.

İyi de bu halledilebilir bir konu. Esas meselemiz o verimli toprakların kayıpları. Biz bu tarım toprağının üzerine fabrikalar yapıyoruz. Gereksiz yere yerleşim ve sosyal alanlar kuruyoruz. Bu tür yapıları verimsiz, kıraç yerlerde yaparsak verimli toprakları daha tasarruflu kullanırsak, bol bol arsa, müstakil ev yerine, binalarda kat sayılarını artırırsak daha doğru olmaz mı?

Bence çok düzensiz ve denetimsiz biçimde herkes kafasına göre bir yerleri gereksiz yapılarla işgal ediyor. Halbuki hepimizin bildiği gibi aynı anda dört mevsimin yaşandığı cennet gibi bir ülkemiz var. Her bölgemizin birbirinden ayrı özelliği var. Her bölgenin kendine özgü meyvesi, sebzesi var. Bu güzel toprakları biraz dikkatli kullanırsak, gıda konusunda belki hiç bir ülkeye ihtiyaç olmadan tamamen kendi kendimize yetebiliriz.

Benim beğendiğim bir söz var. Herkes kendi evinin önünü süpürür ise her yer temiz olur. İşte tam da bu sözün yeri. Biz kendi kasabamızın bağını bağ, tarlasını tarla olarak kullanırsak, arazimiz içinde eğrelti, düzensiz, çirkin yapıların yapılmasına müsaade edilmezse, sanırım çok daha güzel olacak.

Gerçi Sayın Belediye Başkanımızın bu konuda çalışmaları oldu. Tarım arazileri içindeki ruhsatsız keyfi olarak yapılan yapıların birçoğu kaldırıldı. Ancak bana göre bu çalışma devam etmeli. Çünkü tarım arazileri içinde hala. Bu saptanan samandan baraka tipli yerler var. Bu konunun üzerine gidildiğinde bu çarpık yapılanmanın kırılacağına inanıyorum.

Başta tarımla uğraşan vatandaşlar olmak üzere bu kasabada yaşayan bizler konunun takipçisi olursak, rahatsızlığımız bizi yönetenlere bildirir ise sanırım bizi anlarlar. Bakıyorsun adam kafasına göre parselleme yapıp, iki yüz metrekare yer almış. Oraya piknik amaçlı 5 - 10 araç bir çok insan geliyor, geliş gidişlerde de ekili alanlara zarar veriliyor. Kendileri Allah vermiş deyip başkalarının mahsulüne zarar veriyor. Yani üreticinin emeğine saygı gösterilmiyor. Bana göre bu işlerin önüne geçilebilinir.

Her yer kendi vasfına göre kullanılmalı, ancak bu şekilde netice alabiliriz. Söylemesi bizden, konunun değerlendirilmesi yetkililerden.

Beni dinle dediğiniz için teşekkür ederim.

Hoşçakalın.