Sevgili dostlar, sevgili okurlar. Bugün yine sevdiğim, önem verdiğim toplumlarda öne çıkan bir konuyu işlemek istiyorum.
Konumuzu aşağı yukarı hepimiz az veya çok biliriz. Ama konuyu irdelemeyiz. Halbuki önemli bir meseledir.
Önce özgüvensiz bir insanı ele alalım. Genellikle riskli konulardan, riskli işlerden, uzak durmak isterler. Şahsını ilgilendirmeyen bütün meselelerden uzak olurlar. Kendi meselelerinde bile ta ki bıçak kemiğe dayanana kadar taviz verirler. Daha açık konuşursak korkak davranırlar. Hata yapacaklar diye susarlar.
Peki bir de suni özgüveni olan bir insanı konuşalım.Böyle insanlar özgüvenli olmalarında çok çok hatalıdırlar. Mesela babasının zenginliği ile birilerini kendine arka görmekle özgüven olmaz. Olsa da o kişi suni bir özgüven yaşıyordur. O özgüven ile bir yerlere çıkarsanız, o destek bitince o çıktığınız yerden inemezsiniz.
Gerçek özgüven dediğin ne zaman donanımlı bir insan olduğunu anlarsın, maddi ve manevi güçlü kaynaklara sahip olursun, işte o zaman yaptığın işlerde akıllı davranırsın, hakkını yedirmezsin, hak yemezsin. Kimseyi ezmez, kimseye ezilmezsin. Gayrimeşrudan uzak olur, alnın açık olur, tabiri caiz i,se işte o zaman masaya yumruğunu vurursun. Bu böyledir. Buna özgüven denir.
Şimdi size özgüvenin tehlikeli olanını söyleyeyim. Kişi düzgün yollarla özgüven sahibi olmamışsa, genellkle o tür insanların başına gelen özgüven patlaması dediğimiz tehlikeli bir olgu vardır. İşte bu kişilerde çivi çıkmış, ipin ucu kaçmıştır. Bu tür özgüven paylaması yaşayan insanlarda af edersiniz perde patlamıştır. Böyle insanları iyi ayırmalıyız. O insan acaba kendini nerelerde görür, hiç belli değil. Böylelerinden uzak durmalıyız. Böyle kişilerin her an başı belaya girer, yanında duranların da başını yakar. Özgüven patlaması yaşayan bir insan, eğri – doğru hesabı yapmaz. Ayıp bilmez, utanmayı bilmez. Hatır saymaz ve çok cüretkardırlar.
Bu tür insanlar ne yazık ki artık eğitilebilme aşamasını genellikle kaçırmışlardır.
İnşallah, Allah herkesi iyi insanlarla karşılaştırmayı nasip etsin.
Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim, hoşçakalın…
Facebook Yorum
Yorum Yazın