Merhaba sevgili okurlar. Hepinize saygılar sunarım.
Bugün size yine yaşadıklarımdan, gördüklerimden, çevremde şahit olduğum bazı hususları anlatmaya çalışacağım. Aslında bu anlatacaklarım, hepimiz tarafından bilinen, medeni toplumlarda olmaması gereken, insanlığa yakışmayan ve kabul edilemez davranışlar.
Ben insani kuralları anlatmak istiyorum. Kimseye nasıl olması gerektiğini söylemiyorum. Kim nasıl olmak isterse öyle olur.
“Nezaketsizlik ve kabalık” (açık söylüyorum ve dobrayım diye), kesinlikle kamufle edilemez.
"Önyargılı olmak" (insan sarrafıyım diye de) kabul edilemez.
"Ağzı bozuk olmak", (içim dışım bir diye de) kabul edilemez.
"Kibirli olmak" (yüksek bir özgüvenim var diye de) kabul edilemez.
Kimse aklının estiği gibi düşünmemeli. Çünkü bu doğru değil.
Karşımdaki insan ile konuşurken, ben nezaket icabı adamın yüzüne bakıp can kulağı ile dinliyorum. (Hatta bazen saçma sapan konuşmaları bile böyle dinliyorum.) Ancak, ben konuşurken karşımdaki kişi bana bakmıyor, ya telefona ya da başka bir tarafa bakıyorsa, beni dinlemiyorsa, böyle bir kişinin bana çok da saygılı olduğu söylenemez.
Ne kadar ayıp bir davranış değil mi?
Diğer bir konu da, kişinin konuşurken hep kendinden bahsetmesi. Ve de hep kendi varlık ya da meziyetlerini anlatması. Adam artık nispet yaparcasına devamlı o sende olmayanı anlatıyor. Canım onda olmayan da bende vardır. Ben de mi öyle yapmalıyım?
Niye yarış yapıyoruz yani? Şu üç günlük dünyada birbirimize biraz daha saygılı davranamaz mıyız?
İnsanlık gereği, kendimizi düşündüğümüz kadar karşımızdakini de düşünmeliyiz derim. Hoşçakalın.
Facebook Yorum
Yorum Yazın