Sevgili okurlar, bugün hep beraber hayallerimizi konuşalım istedim.
Hayal, insanın hayatında daha çocukluğunda başlar ve ölünceye kadar da devam eder. Gerçek şudur ki, hayalsiz olmuyor. Nasıl ki bir işi yapacağımız zaman bir plan çizersek, hayal de öyle bir şey…
Yapacağımız işi önce hayalimizde canlandırıp sonra da hayalimizin peşine düşeriz. Genellikle hayallerimizde başarısızlık düşünmeyiz. Hayaller, hep güzellikler üzerine kurulur, başarılar üzerine kurulur. Güzel hayaller kuran bir insanın vücudu, mutluluk hormonu üretmektedir doğal olarak.
Güzel bir hayal kurduğumuzda kuş gibi hafifler, oturduğumuz yerden mutlu kalkarız. Hiçbir iş hayalsiz olmaz. Önce hayalini kuracağız ki o konu üzerinde bir plan hazırlayabilelim.
Mucitlerin tamamı buldukları buluşları, icatları önce hayal etmişlerdir.
Ancak, hayal kurup yattığımız yerde baklersek de olmaz tabi ki. Hayalimizin peşinden gidip çaba sarf etmeli, emek vermeliyiz. Böylece sonunda başarıya ulaşabiliriz.
Bazen başarısız olur, hayal kırıklığı yaşarız. Ancak, hiç zaman kaybetmeden, kendimizi salmadan yeni hayaller kurup, başka yol aramalıyız. Yani özgüvenimizi asla kaybetmemeli, kendimizi düşürmemeliyiz.
Peki sevgili okurlar; size Özdemir Asaf’tan bir küçük şiir okuyayım.
Çocukken güneş olmak isterdim.
Sonra anladım ki en iyisi çocuk olmak.
Çünkü güneşten sıcaktı kalbim.
Büyüdüm derken...
Yaşam denen ayazda üşüdüm.
Soğudu, buza döndü kalbim.
Ne "güneş" olabildim,
Ne "çocuk" kalabildim.
Temennim odur ki; inşallah bütün çocukların ve büyüklerin hayalleri, istedikleri gibi biter.
Herkese güzel günler dilerim. Hoşçakalın...
Facebook Yorum
Yorum Yazın