Eksen değişikliği

Sevgili okurlar, sevgili dostlar. Hepinize merhaba.

Bir haftalık bir aradan sonra yine değişik bir konu ile beraberiz. Karşılıklı olarak birbirimizle konuşamamış olsak da, en azından sizi biraz düşündürmüş ve konumuza dahil etmiş oluyorum.

Bugün size bahsetmek istediğim konu, dünya yaşam şartlarının kötü gitmesi hakkındaki düşüncelerim. Gördüğüm ve takip ettiğim kadarıyla ülkeler arasında kutuplaşmalar çok fazla. Kimse kimseye güvenmiyor. Avrupa Birliği ülkeleri birlik olmuş, Hıristiyan kulübü gibi hareket ediyorlar. Amerika zaten baş cazgır, kimi kimle kavga ettirsin diye uğraşıyor. Amerika sanki üçüncü dünya savaşı'nı dünyaya yaşatıyor gibi bir ortamdayız.

Türkiye de, uğradığı bazı haksızlıklardan dolayı sanki bir kutup değiştirme eşliğinde gibi görünüyor. Şangay işbirliğindeki ülkelerin oluşturduğu topluluğun bir üyesi oluyor gibi.

Çin sanayisi sanki Türkiye'ye taşınıyor. Çok hızlı bir çin teknolojisi geliyor Türkiye'ye. Bir zamanlar Cumhurbaşkanı’mızın söylediği (doğru ya da yanlış) bir söz vardı. “Bir taraf olmayan bertaraf olur.” demişti. Söylendiği zaman değil de, şimdi bu söz doğru görünüyor.

Yalnız kalmamalıyız ve hep uyanık olmalıyız. Ancak Avrupa medeniyetinden ve teknolojisinden de uzaklaşmamalıyız.

Bazı haydut devletler yüzünden, kendimizi koruyabilmek için silahlanmaktan taviz vermemeliyiz. Çok medeni bir durum değil ama ortam bunu getiriyor.

Kusura bakmayın size karamsarlık pompalamak istemiyorum, fakat kötü giden bir konu daha var. İklim değişikliği o kadar kötü gidiyor ki, dünya kendi sonunun gelmesini istiyor sanki. Büyük ülkeler birbirlerini yiyeceklerine konuya çözüm arasalar çok daha iyi olacak. Belki bu öncü, güçlü ülkeler ne zaman büyük zarar görecekler, o zaman konuya el atarlar. işte o zaman da çok geç olacak.

Sanki felaketler tellalı gibi oldum, kusura bakmayın. Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ederim, hoşçakalın.