Merhaba sayın okurlar. Hepinize saygılar sunarım.
Sayın okurlar, bugün içinde bulunduğumuz haftanın ruhuna uygun, önem ve anlamına dayalı bir sohbet yapalım ve Cumhuriyet hakkında konuşalım. Ancak, herkesin bahsettiği gibi Cumhuriyet'in ilanını, Cumhuriyet kutlamalarını konuşmak yerine konuya başka açılardan bakalım.
Cumhuriyet nedir? Bir ulusun egemenliğini başka ülkelere bağlı kalmadan kendi elinde tutmasıdır. Halkın kendi iradesiyle seçtiği vekiller sayesinde kendini yönetmesidir. Bu vekiller yasamadır, yasa yapıcıdır. Bir de yürütme vardır. Bu da, mevcut yasalarla devletin yürütülmesi halidir. Üçüncü bir şık yargıdır. Bu da bağımsız yargı organlarıdır.
Şimdi sormak lazım; Yargı bağımsız mıdır? Yürütmedeki erkler seçilmişlerden mi oluşuyorlar? Yasama, kanunları kendi iradeleriyle kimsenin tesiri altında kalmadan mı çıkarıyor?
Eğer bu cumhuriyetin kuralları doğru biçimde kullanılıyorsa, biz cumhuriyet ile yönetiliyoruz. Eğer böyle değil ise, biz sözde cumhuriyet ile yönetiliyoruz. Bazı kanunların, kuralların, düşüncelerin içleri boşaltılmışsa, sadece isim kalmışsa o düşünce bir aldatmacadan ibarettir.
Benim bu düşüncem, bizim ülkemizi kast eden bir söylem değil, ben bunu genel olarak söylüyorum. Yorumlar sayın okurlarındır. İsteyen istediği gibi düşünebilir. Ancak, Cumhuriyet denen bu devlet biçimi çok mükemmel bir verilmiş karardır.
Büyük Atatürk'e, çevresindeki değerli silah arkadaşları ve diğer devlet adamlarına minnettarız. Onların sayesinde özgür olduk. Bizlere düşen görev, ülkemizi daha ilerilere taşıyıp muhasır medeniyetler seviyesine getirmektir. Çok çalışıp Cumhuriyet kurallarına uyup onlardan ayrılmamaktır.
Satırlarıma son verirken beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ederim. Hoşçakalın.
Facebook Yorum
Yorum Yazın