ÇEKÜL Vakfı, sıcak havaların başlamasıyla birlikte olası orman yangınlarının önüne geçilmesi için tüm kişi ve kurumların gerekli önlemlerin alınması için seferber olmaya davet etti. Türkiye ormanlarının yüzde 65’inin yangın riskiyle karşı karşıya olduğu kaydedildi.
ÇEKÜL Vakfı, sıcak havaların başlamasıyla birlikte olası orman yangınlarının önüne geçilmesi için tüm kişi ve kurumların gerekli önlemlerin alınması için seferber olmaya davet etti. Türkiye ormanlarının yüzde 65’inin yangın riskiyle karşı karşıya olduğu kaydedildi.
İSTANBUL (İGFA) - 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesiyle bir kez daha dikkatleri orman yangınlarına çeken ÇEKÜL Vakfı, olası yangınların önüne geçilmesi için, geç kalmadan acil önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan bir bildiri yayınladı.
ÇEKÜL'ün bildirisinde yasal mevzuata; personel, ekipman ve eğitim ihtiyaçlarına; yaz aylarında artan sıcaklıkların ve insan popülasyonunun yangınlara etkisine kadar pek çok önemli başlığa dikkati çekildi.
TÜRKİYE ORMANLARININ YÜZDE 65’İ YANGIN RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA
Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye'nin orman varlığının 23,1milyon hektar olduğuna vurgu yapılan bildiride, "Bu ormanların da 5,2 milyon hektar (toplam orman alanının yüzde 22,7’si) kadarını kızılçam ağacı kaplıyor. Kızılçam da dâhil olmak üzere, günümüzde ormanların yaklaşık yüzde 65’i yangın riskiyle karşı karşıyadır. Orman yangınları Akdeniz Havzasındaki özellikle kızılçam, sahil çamı ve halep çamı gibi çam türlerinden oluşan ormanlarda kaçınılmaz bir doğa olayıdır. Bu nedenle yangın öncesinde, yangın sırasında ve yangın sonrasında yapılacaklar önemlidir. Yangın öncesinde; tüm yasal mevzuatta, doğal ormanların korunmasına öncelik vermeli, kasıtlı yangınların çıkmasını en aza indirecek şekilde caydırıcı hükümler içermelidir. Personel ve ekipmanlar ile eğitimler yapılarak yangına hazır olunmalıdır. Yangın sırasında; başta uçaklar olmak üzere tüm teknolojik olanaklardan ve insan gücünden yararlanılmalıdır ve yangın söndürme ihale usulleriyle değil devletin olanaklarıyla yapılmalıdır. Yangın sonrasında;yanan sahalar tekniğine uygun bir şekilde yeniden ormanlaştırılmalıdır" ifadelerine yer verdi.
Yangın geçiren kızılçam alanlarında hemen fidan dikilmemesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada, orman yangınlarının milyonlarca yıldan bu yana devam eden bir doğa olayı olduğu belirtilerek, "İnsan faktörü devreye girince yangınların sayısı ve sıklığında belirgin bir artış olmuştur. Yaz aylarında sıcaklık 35-40°C sınırını aştığında ve nispi nem yüzde 30’un altına düştüğünde ormanın daha yanıcı hale geldiği biliniyor. Ancak bir hatırlatma: Resmi rakamlar 10 yangının 9’unun insan kaynaklı olduğunu gösteriyor" denildi.
Ülke genelinde HES, RES, taş-kum ve maden ocağı, aşırı odun üretimi, kamu yatırımları, çöp depoları ve enerji nakil hatlarının önemli bir bölümü orman içinde bulunduğu belirtilirken, yapılması gerekenlerin başında orman varlığının tümüyle korumaya alınması, yapı izinlerinin durdurulması ve kızılçam ormanlarındaki yanıcı madde yükünün azaltılmasının yer aldığı bildirildi.
Yorum Yazın