İnsanlığın büyük acılar yaşadığı İkinci Dünya Savaşı sonrasında 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel kurulu tarafından kabul edilen Onasan Hakları Evrensel Bildirgesinin 64. yılında, İnsan Hakları Günü’nü en temel ve evrensel insan haklarının yok sayıldığı, açıkça ihlal edildiği bir dönemde karşılıyoruz.
İnsanlığın büyük acılar yaşadığı İkinci Dünya Savaşı sonrasında 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel kurulu tarafından kabul edilen Onasan Hakları Evrensel Bildirgesinin 64. yılında, İnsan Hakları Günü’nü en temel ve evrensel insan haklarının yok sayıldığı, açıkça ihlal edildiği bir dönemde karşılıyoruz.
Tek adam rejiminin müsebbibi olduğu ve ülkemizin üzerine bir karabasan gibi çöken baskıcı yönetim anlayışı, yurttaşlarımızın Cumhuriyet Devrimleri ile elde ettiği tüm kazanımları yok etmek için, demokratik toplum anlayışına karşı tüm gücüyle adeta bir savaş açmış durumdadır.
Bugün ülkemizde baskıcı yönetim anlayışının işbilmezliği ile zirveye ulaşan ekonomik buhran; başta çocuklarımız olmak üzere toplumumuzun tüm kesimlerini derinden etkilemektedir. Günümüz Türkiye’sinde, yetersiz beslenen bebekler, okullarına beslenme götüremeyen öğrenciler ve yatağa aç giren çocuklar toplumumuzun acı bir gerçeği haline gelmiş vaziyettedir.
Bunlar yetmezmiş gibi, 6 yaşındaki çocukların gelinlik giydirilerek evlendirildiği, hemen her gün kadınlarımızın şiddete veya ölümlere maruz bırakıldığı bir ortamda saray rejiminin ” İleri Demokrasi” masalları artık gülünç dahi olmayacak iğrençlik boyutuna ulaşmıştır.
15 Temmuz sonrası çıkarılan OHAL fiilen sürdürülmüş; siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, sendikalar darbe dönemlerinde dahi görülmemiş ağır bir siyasi baskı ile karşı karşıya bırakılmış, halkın haber alma özgürlüğü, basın yasası, oluşturulan yargı cenderesi ve ” Havuz Medyası” aracılığıyla yurttaşlarımızın elinden alınmıştır.
İktidarı elinde bulunduran koalisyonun, sebebi olduğu ekonomik buhranı, siyasi ve ahlaki yozlaşmayı çözemeyeceği açıktır. Ancak büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ‘ün belirttiği gibi ” Umutsuz durum yoktur, umutsuz insanlar vardır” şiarını kendine rehber edinen Cumhuriyet Halk Partisi dün olduğu gibi bugünde tarihin ve milletimizin omuzlarına yüklediği ağır yük ve sorumluluğun farkındadır.
Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet yürüyüşü önemi ve değeri her geçen gün daha çok anlaşılan bir siyasi milat olarak karşımızda durmakta, Hak, hukuk adalet talepleri artık siyasi parti ve görüş farketmeksizin toplumum tüm kesinlerinin ortak talebi haline dönüşmektedir.
Genel Başkanımız liderliğinde oluşturulan millet ittifakının yerel seçim başarısını müteakip 6’lı Masa olarak teşkil eden hareket AKP’nin ülkemizin üzerine örtmek istediği zifiri karanlığı yırtmış, insan haklarına dayalı bir demokrasinin kurum ve kurallarının işlerlik kazanacağı bir Türkiye umudunu yeniden yeşertmiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi Ankara İl yönetim kurulu olarak, 2. yüzyılında Cumhuriyeti demokrasiye taçlandırıncaya kadar mücadelemize azim ve kararlılıkla devam edeceğiz. Bu gücü, köklerimizdeki Kuvayi Milliye ruhundan alıyoruz.
Bu bilinç ve inançla tüm vatandaşlarımızın İnsan Hakları Günü’nü kutluyor, siyasi görüşü ne olursa olsun, ülkemizde ve Dünyada insan hakları mücadelesini yürüten herkesi saygıyla selamlıyoruz.
Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın