© Ay Türk Haber 2022

Sonbaharda Cildinizi Rahatlatacak 8 Öneri

Havaların soğuması sadece bağışıklık sistemini değil, cildimizi de olumsuz etkileyebiliyor. Yaz aylarında nem ve güneşin etkisiyle azalan deri kuruluğu ve egzama sonbahar aylarında kendisini tekrar hissettirebiliyor. Özellikle deri kuruluğu ve egzaması olan kişilerin bu dönemde daha dikkatli olması gerekiyor. Alınabilecek basit önlemlerle sonbahar ve kış aylarının daha rahat geçirilmesi sağlanabiliyor.

Havaların soğuması sadece bağışıklık sistemini değil, cildimizi de olumsuz etkileyebiliyor. Yaz aylarında nem ve güneşin etkisiyle azalan deri kuruluğu ve egzama sonbahar aylarında kendisini tekrar hissettirebiliyor. Özellikle deri kuruluğu ve egzaması olan kişilerin bu dönemde daha dikkatli olması gerekiyor. Alınabilecek basit önlemlerle sonbahar ve kış aylarının daha rahat geçirilmesi sağlanabiliyor.

Memorial Ataşehir ve Şişli Hastaneleri Dermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ayşe Serap Karadağ, sonbahar ve kış aşlarında egzama ve deri kuruluğu için alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.

Cildiniz için bol sıvı tüketin

Havaların soğumasıyla birlikte ciltte daha fazla kuruma ve egzamalarda tetiklenme olmaktadır. Egzamalar derinin nemini kaybederek cilt bariyerinin zayıflaması sonucu başlamaktadır. Bariyeri zayıflamış cilt, her türlü dış uyarana hassas hale gelir. Temas edilen her türlü kimyasal bu bariyeri daha da bozarak kızarıklık, yara, akıntı, kabuklanma, kepeklenme, şiddetli kuruluk ve kaşıntıya yol açabilmektedir. Yaz aylarında nem ve güneşin etkisiyle egzama sıklığı ve deri kuruluğu azalmaktadır. Ancak soğuk havalarda deri bariyerinin bozulması nedeniyle ciltte kuruluklar artmaktadır. Alınabilecek basit önlemler özellikle egzaması olan hastaların kış aylarını daha rahat geçirmesini sağlayabilmektedir. Deri kuruluğu olan hastaların bu dönemde bol sıvı tüketmeleri önerilmektedir. Ancak derinin asıl nemini kazandıracak olan nemlendiriciler ve uygun yağlarla cildin neme doyurulmasıdır.

Egzamanızı azaltacak 8 öneri

Soğuk havalarda eldiven ve atkı takılarak soğuk teması azaltılmalıdır. Eller her yıkamadan sonra nemlendirilmelidir. Eller yıkanırken sabun kullanılmamalıdır. Sabunların PH’sı 8-9 arasında olup deri PH’sı 4.5-5.5 arasındadır. Bu durumda derinin asidik koruyucu bariyeri sabunlarla yıkılmakta ve alkali bir ortam oluşmaktadır. Bunun yerine deri PH’sına uygun nemlendirici içeren temizleyiciler kullanılmalıdır. Cilt kuru olmamalıdır. Cilt günde 1-2 kez nemlendirilmelidir. Her türlü kimyasal / irritan teması kesilmelidir. Egzamalı hastaların; temizlik, bulaşık, bahçe işleri, sanatsal hobiler gibi aktiviteler sırasında kimyasal maddelerle temasa dikkat etmeleri gerekir. Bu tür aktiviteler sırasında alerjik ciltlere uygun, içi pamuklu, ipek veya nitril eldivenlerin kullanılmasına özen gösterilmelidir. Uçucu veya tozlu maddelerin kullanıldığı işlerde çalışan kişilerin havadan alerjen temasına karşı koruyucu elbiseler giymesi önerilmektedir.

Argan ve kantoron yağı ile cildinizi rahatlatın

Kuru ciltli hastalar sonbahar ve kış aylarında doğal içerikler kullanarak ciltlerini rahatlatabilir. Vazelin (petrolatum), üre, gliserin, seramid, hyaluronik asit, pantenol, shea yağı, yulaf ekstresi ve E vitamini gibi deriyi nemlendirme özelliği olan nemlendiricileri kullanabilir.

Doğal aromatik yağlardan; argan yağı, kantaron yağı, badem yağı, Hindistan cevizi yağı, zeytinyağı ve lavanta yağı gibi yağların kuru ciltlerde kullanılması deriyi rahatlatmaktadır. .

Yıkanırken bunları unutmayın

Banyolar 5-10 dakika arasında olmalı ve ılık suyla yıkanılmalıdır Sabun ve duş jellerinden kaçınılmalıdır Banyoda nemlendiricili temizleyiciler kullanılmalıdır Kese yapılmamalı, sert liflerden kaçınılmalıdır Banyodan hemen sonra (İlk 2 dakika içinde) nemlendiriciler ve yağlar sürülmelidir. Kullanılan nemlendiricilerin cilde uygun olmasına dikkat edilmelidir.

Doktor kontrollerinizi ihmal etmeyin

Egzama; kronikleşebilen derinin yapısından kaynaklanan, bazıları genetik özellikler gösteren bir hastalıktır. Kullanılan nemlendiriciler ve alınan önlemlere rağmen yara oluşumu varsa, şiddetli kaşıntı oluyorsa ve lezyonlar gerilemiyorsa mutlaka tedavi için dermatoloğa başvurulmalıdır. Ayrıca egzemalar başka hastalıkları taklit edebilmektedir. Örneğin avuç içinde tekrarlayan egzemalarla sedef hastalığı oldukça benzerlik gösterebilmekte, bazen kesin ayırım için biyopsi almak gerekebilmektedir.


Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER