Silivrililer Lavanta Hasadı Şenliğinde Buluştu
SİLİVRİSilivri'de her yıl geleneksel olarak yapılmakta olan Lavanta Hasadı Şenliği, yine yoğun bir katılımla gerçekleşti. Şenliğe katılan vatandaşlar, lavanta tarlalarının büyüleyici manzarasında bol bol fotoğraf çektirdi.
Silivri'nin Gümüşyaka Mahallesinde bulunan Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi’nde (TÜRAM) düzenlenen etkinliğe, Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu ve Belediye meclis üyeleri, Gümüşyaka Mahalle Muhtarı Mazlum Güçlü, çeşitli STK yönetici ve temsilcileri ile çok sayıda Silivrili katılım sağladı.Etkinlikte Silivri'de yetiştirilen lavantanın ilk hasadı gerçekleştirildi.
Silivri'de yetiştirilen tıbbi aromatik bitkiler ve yapılan tarımın öneminin vurgulandığı etkinlikte konuşan Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi'nin (TÜRAM) 2009 yılında meclis üyesi olduğu dönemde önceki Belediye Başkanı Özcan Işıklar zamanında temellerinin etıldığını hatırlatarak "Bugün geldiğim noktada hem biraz duygu yoğunluğu yaşıyorum, hem de ne kadar güzel bir iş yaptığımızın gururunu tekrar yaşıyorum" dedi.
Balcıoğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı;
"Bugün burada Silivri Belediye'mizin tarımsal üretim araştırma merkezimizdeki lavantaların hasadını kutlamak için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bu güzel şenlikte sizlerle birlikte olmak benim için son derece büyük bir onur ve gururdur.
Biz, ben şimdi bir on beş yıl geriye gidiyorum. 2009 yılında meclis üyesi olduğumda buranın temellerini atarken önceki dönem belediye başkanım Sayın Özcan Işıklar'la birlikte ben de meclis üyesiydim.
Güzel işler yaptığımıza ben inanıyordum. On, on beş yıl sonra bu yaptığımız işlerin kıymetini değerini daha iyi anlayacağımızı. Bugün geldiğim noktada hem biraz duygu yoğunluğu yaşıyorum, hem de ne kadar güzel bir iş yaptığımızın gururunu tekrar yaşıyorum. Çünkü bizim topraklarımız gerçekten çok değerli. İnsan ekseniz çıkacak derecede değerli bir topraklarımız. İşte kardeşim az önce dedi; İstanbul 'un muhafızı Ekrem Başkan, Silivri'nin muhafızı da biz olacağız.
Korumak zorundayız. Topraklarımızı korumak zorundayız. Yani bugün burada toplanmamızın sebebi sadece bir hasat şenliği değil aslında. Aynı zamanda Silivri'nin geleceğine dair büyük umutlarımızı ve hedeflerimizi de paylaşmaktır.
Silivri'nin bereketli topraklarını hep birlikte koruyacağız ve geliştireceğiz. En büyük hedefimiz Silivri'nin lavantasını ve diğer katma değerli tarım ürünlerini de tüm dünyaya tanıtmak olacaktır. Tarım demekten üretim demekten asla vazgeçmeyeceğiz.
“Bütün İstanbul'u besleyebilecek, tarım ve hayvancılık üssü olabilecek bir potansiyele de sahibiz.”
Çünkü biliyoruz ki tarım demek gelecek demektir, bereket demektir, aynı zamanda bağımsızlık demektir. Biz İstanbul 'un hemen yanı başında yer alan bir ilçeyiz. Çok geniş tarımsal arazilerimiz var. Bütün İstanbul'u besleyebilecek, tarım ve hayvancılık üssü olabilecek bir potansiyele de sahibiz.
Ancak maalesef bugün İstanbul'un gıda tedarik zincirlerindeki payımız arzu ettiğimiz seviyelerde değil. Şu an konuşmamız gereken konu üretimin başlangıcından sofralarımıza kadar uzanan süreçtir. Yani tarım arazilerinde yapılan üretim bu ürünlerin pazarlara ulaşması ve en sonunda sofralarımıza gelmesidir.
Bakın 800 kilometre ileriden sofralarımıza domates geliyor, meyveler geliyor. Bizim burada o kadar büyük bir zenginliğimiz var ki, bir saat içerisinde buradan üretilen domates hemen sofralarımıza, İstanbul'un her köşesine gidebilecek noktada. Ama ne yapıyoruz, işte bu fırsatı faydaya dönüştüremiyoruz.
Yakın bir gelecekte tarım toprakları inanın sanayi arsasından konut arsasından daha kıymetli bir hale gelecektir. Pahabiçilmez bir hale gelecek ancak yapılaşma, sanayileşme ve konut yapımları nedeniyle bu tarım arazilerimiz giderek azalıyor.
Tarım yoksa gelecek yok diyoruz biz, inanın tarımı desteklemezsek aç kalacağız ileride. Çünkü beton mu yiyeceğiz demirleri mi yiyeceğiz bunun için bizim mücadelemiz, bunun için savaşımız.
Silivri'miz, Çatalca, Büyük Çekmece, Şile ve Arnavutköy gibi bölgeler İstanbul'un bir tarım kenti olabileceğinin farkında olunması gereken alanlardır.
“750 kilometre öteden az önce bahsettiğim o ürünleri almamamız gerekiyor.”
Burada 450 kilometre karalık bir tarım alanımız var. Ve ekilebilir, dikilebilir arazimiz var. 750 kilometre öteden az önce bahsettiğim o ürünleri almamamız gerekiyor. Bizim hedefimiz Silivri olarak İstanbul'un gıda kapısını oluşturmak olacaktır.
Dün itibariyle Ekrem Başkanımız Silivri'deydi. İlk buğday hasadımızı gerçekleştirdik. Ve orada da aynısını söylemiştik Ekrem başkanla birlikte. Silivri’mizi koruyacağız. Silivri’mizi geleceğe taşımak adına biz her zaman yedi yirmi dört çalışacağız.
Bakın burada arkadaşlarım, özellikle buradaki Tarımsal Üretim Araştırma Merkezi’ndeki benim görevlendirmemle birlikte göreve başladığımız Aslı hanım var. Ben kendisine çok teşekkür ediyorum. Gerçekten güzel işler başardı. Ona kocaman bir alkış rica ediyorum sizlerden. Çünkü fırsatlar verdiğimizde neler başarabileceğimizi biz gösteriyoruz.
“Tıbbi aromatik bitkilerimizi de geliştirmek zorundayız.”
Hep böyle geleneksel tarımdan çıkmamız gerekiyor artık. Geleneksel tarımı yapacağız o bir kenara ama tıbbi aromatik bitkilerimizi de geliştirmek zorundayız. 75 çeşit ürünümüz var bizim. Hatta tescilli. Bunları daha da ileriye taşımak adına az önce dediğim gibi İstanbul 'un değil hatta Türkiye 'nin gözle görülür ve hedef hani parmakla gösterilir ya. Örnek olan ilçesi konumuna gelmek zorundayız. İşte bizim bu konuda Türam çok büyük bir avantajımızdır.
Silivri Belediyesi Tarımsal Üretim Araştırma Merkezi benim başkan yardımcısı olduğum dönemde de devam ettirmiştik bu çalışmalarımızı ama bugün sizlerin de desteğiyle belediye başkanı olarak göreceksiniz bu çalışmalarımızı daha da ileriye taşıyacağız.
Bu merkez sadece bir üretim alanı olmaktan çıkacak aynı zamanda eğitim ve araştırma merkezi olma noktasına yine aynı kimliğine kavuşacaktır. Hedefimiz tarımda yoğun kullanılamayan arazilerimizin katma değeri yüksek alternatif tarım ürünleri değerlendirmesini sağlayarak yaygınlaştırmak olacaktır.
İşte Atatürk'ümüz dedi ya; "Köylü ve çiftçimiz milletin efendisidir". Biz de aynı doğrultuda onun ilke ve inkılaplarını sonuna kadar savunan bir gençlik olarak topraklarımızı koruyacağız.
Bakın burada ne güzel kadın çoluk çocuk hep birlikteyiz. Gençler hep birlikteyiz. İşte bu özgürlüğümüzü toprağımıza borçluyuz. Bu özgürlüğümüzü o büyük komutana borçluyuz. Sonuna kadar sahip çıkacağız değerlerimizi koruyacağız. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Bu özel günde hep birlikte olduğumuz için bu güzelliği sizler yarattığınız için ben sizlere yürekten teşekkür ediyorum. Ayaklarınıza sağlık diyorum. Hepiniz hoş geldiniz tekrar."
İlginizi Çekebilir