EÜ’den ”Mevsimlik Tarım İşçisi Ailelerin ve Çocukların Günlük Yaşam Süreçleri” semineri
GÜNDEMEge Üniversitesi (EÜ) Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı tarafından düzenlenen ”Çocuk Aile ve Eğitim Seminerleri” kapsamında ”Mevsimlik Tarım İşçisi Ailelerin ve Çocukların Günlük Yaşam Süreçleri” konulu seminer gerçekleştirildi. Çevrimiçi olarak düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü EÜ Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Zeynep Alat’ın üstlendiği seminerde davetli konuşmacı Çağ Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nda öğretim görevlisi olarak görev yapmakta olan Emine Saraç’tı. Etkinliğe farklı bölümlerden çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
Ege Üniversitesi (EÜ) Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı tarafından düzenlenen ”Çocuk Aile ve Eğitim Seminerleri” kapsamında ”Mevsimlik Tarım İşçisi Ailelerin ve Çocukların Günlük Yaşam Süreçleri” konulu seminer gerçekleştirildi. Çevrimiçi olarak düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü EÜ Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Zeynep Alat’ın üstlendiği seminerde davetli konuşmacı Çağ Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nda öğretim görevlisi olarak görev yapmakta olan Emine Saraç’tı. Etkinliğe farklı bölümlerden çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
Programın açılışında konuşan Öğr. Gör. Emine Saraç, ”Mevsimlik tarım işçisi aileler düşük ücretlerle hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Yaz ve kış aylarında çoğunlukla çadırda barınmak zorunda kalıyorlar. Sağlık sorunları olduğunda sadece acil servisleri kullanabilme imkanları var. Çocuklarının eğitimde kayıt altına alınamamalarından kaynaklı olarak sorunlar yaşıyorlar. Ulaşım ve güvenlik konusunda sıkıntılar yaşamaktalar. Tüm bunlar çocukların eğitimleri açısından başlı başına çok büyük sorunlar teşkil ediyor” diye konuştu.
Mevsimlik tarım işçiliğinin çocukların gelişimini ve eğitim süreçlerini olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Saraç, ”Çocuklar, mevsimlik tarım işçiliğinin görünmez aktörlerini teşkil etmektedir. Aileler, göç sürecinde çocuklarını geride bırakmaları mümkün olmadığı için mecburen çocukları ile birlikte göç etmektedirler. Yaşadıkları derin yoksulluk, işgücünde kişi sayısına bağlı olarak verilen ücretler gibi nedenler, tarım alanlarında çocuk emeğinin kullanımı konusunda aileleri zorunlu bırakmaktadır. Göç edilen alanlardaki fiziksel ve sosyal koşullar, çocukların gelişim ve eğitim süreçlerini çoğu zaman olumsuz etkilemektedir” diye konuştu.
Emeğe dayalı yoğun tarımsal üretimin görüldüğü her bölgede mevsimlik, gezici ve geçici tarım işçiliğine rastlamanın mümkün olduğunu belirten Saraç, ”Mevsimlik tarım işçiliği, temel geçim kaynağı tarım olan insanların mevsimsel geçişlere bağlı olarak farklı bölgelerde yer alan tarım alanlarında çalışmak üzere şehirlerarası ve ülkelerarası yer değişikliği yapmaları olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizin iklim çeşitliliğine bağlı olarak yöre dışı mevsimlik tarım işçiliği geçmişten günümüze devam etmektedir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinden aileler, farklı coğrafi bölgelere, iklime bağlı yetişen tarımsal ürünlerinin ekim ya da hasat işlerinde çalışmak üzere mevsimsel olarak göç etmeye devam etmektedirler. Bugün, emeğe dayalı yoğun tarımsal üretimin görüldüğü her bölgede mevsimlik, gezici ve geçici tarım işçiliğine rastlamak veya boş arazilerde oluşturulan çadır gruplarını görmek mümkündür. Türkiye’de mevsimlik tarım işçiliği yapan kişilerin ve ailelerin sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte özellikle bu ailelerle birlikte göç eden çocuk sayıları tam olarak tespit edilmemiştir” dedi.
Öğr. Gör. Emine Saraç konuşmasının sonunda mevsimlik tarım işçisi ailelerin durumlarının doğurduğu sonuçlardan bahsederek, ”Mevsimlik tarım işçisi ailelerin yılın belirli dönemlerinde tarım işgücü sağlamak amacıyla farklı bölgelere göç etmeleri nedeniyle yılın yarısını geçirdikleri tarım bölgelerinde destek alabilecekleri akraba ya da komşuluk ilişkilerinden uzakta çekirdek aile olarak yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Çocuklar, göç ile geldikleri bölgede kısıtlı imkanlara sahiptir. Eğitime erişim ciddi bir sorundur. Akademik takvim bu ailelerin yaşam tarzıyla uyumlu değildir. Çocukların okula devamı kesintiye uğramaktadır. Bu durum ailelerde çocuklarının eğitim hayatında başarısız olacaklarına yönelik inanç geliştirmelerine sebep olmaktadır. Mevsimlik tarım işçisi aileler kendi kültürleri çerçevesinde geçmişte kendi ailelerinden öğrendikleri yaşamla uyumlu olan kalıplar temelinde çocuk yetiştirmeye yönelik inanç geliştirmektedir. Ataerkil bir yapıya sahip olmalarına rağmen babaların çocuk bakımında aktif rol aldığı görülmektedir. ” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir