Değirmenköy’deki sanayi sitesi imarlı arsanın satışına encümen onayı

DEĞİRMENKÖY

Silivri Belediye Meclisi, Eylül ayı toplantısının 2. oturumunun 9. maddesi şöyle;

“Mülkiyeti belediyemizi ait taşınmazların satışlarıyla ilgili Plan Bütçe Komisyonu ve Hukuk Komisyonu müşterek raporunun görüşülmesi”

9. Maddeyle ilgili rapor, Hukuk Komisyon Başkanı ve Encümen üyesi Sultan Aşkın tarafından okundu;

“Silivri Belediye Meclisi'nin 04.09.2023 tarihli toplantısında, Plan Bütçe ve Hukuk Komisyonuna havale edilen, Belediye mülkiyetinde bulunan 18 adet taşınmazın satışına ilişkin konu değerlendirilmiş olup, 17 adet taşınmazın oy birliğiyle, Değirmenköy Fevzipaşa Mahallesi 134 ada 4 parselin ise oy çokluğu ile 5393 sayılı, Belediye kanununun 15/h ve 18/e maddeleri gereği satışından elde edilecek gelirin Belediye hizmetlerine yapılmasında kullanılmak üzere satışının yapılması komisyonlarımızca uygun görülmüştür, Yüce Meclise saygılarımızla arz olunur.”

Oylamaya geçilmeden önce söz alan CHP Meclis üyesi Melih Yıldız şu ifadeleri kullandı;

Teşekkür ediyorum. Değerli arkadaşlarım. Çok haneli enflasyonun yaşandığı ekonomik ortamda ilçe belediyemizin de mali yapısında yaşanan sıkıntıları hep birlikte görüyoruz. Emekçi kardeşlerimizin yapmış olduğu eylem doğrultusunda ve onlara verdiğimiz söz doğrultusunda getirmiş olduğunuz hem ek bütçeye hem de taşınmazların satılmasıyla alakalı gündem maddesine millet itifakı grubu olarak evet demeyi uygun gördük.

Çünkü geçtiğimiz günlerde emekçi kardeşlerimizin emekçi arkadaşlarımızın çalışma şartlarının düzeltilmesi ve almış oldukları ücretlerdeki iyileştirme ile alakalı kendilerine bir söz vermiştik. Daha iyi yaşam koşullarıyla daha iyi ekonomik şartlarda yaşamaları adına biz de millet itifakı olarak getirmiş olduğunuz bu gündem maddelerine belediyenin ek bütçesi ve ek bütçenin tedariği anlamında yapılacak olan arsa satışlarına millet itifakı grubu olarak evet demeyi uygun gördük.

18 adet arsa satışı getirmiştiniz gündeme, biz bu 18 adet arsa'nın 17 adetine 17 tanesinin satışına evet diyoruz, bir tanesine hayır diyoruz. Bir tanesine hayır dememizin sebebi de, Değirmenköy mahallemizde satış listesine koyduğunuz Değirmenköy 'ün kalbinde bir parsel, Bakın geçtiğimiz pazartesi günü buradaki esnafımızla alakalı bir tartışma yaşamıştık.

Sizin söylediğiniz doğrultuda bu arkadaşlara gönderilen tebligatta aynen şöyle diyor değerli arkadaşlar; "Değirmenköy Fevzi Paşa Mahallesi yüz otuz dört ada bir parsel sayılı taşınmaz maliye hazinesi adına kayıtlı iken, 20.10.2022 tarihinde Belediye'mizce küçük sanayi alanı olarak kullanılmak üzere Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı'ndan satışı talep edilmiş 05.01.2023 tarihinde küçük sanayi sitesi yapılmak amacıyla satış işlemi gerçekleştirilmiş ve taşınmaz Belediye'miz adına geçmiştir.

Şimdi Sayın Başkan, pazartesi günü depreme dayanıklı olmadığı için tahliye edeceğini söylemiştir arkadaşlarım. Göndermiş olduğunuz tebligatta depremle alakalı bir durum yok. Ayrıca tebligatta diyorsunuz ki "küçük sanayi sitesi yapılmak üzere ben bu parseli satın aldım" diyorsunuz.

Şimdi bu parseli satış sitesine koyuyorsunuz. Bu parsel Değirmenköy'ün merkezinde Değirmenköy'ün kalbinde olan kamusal hizmetlerin yerine getirilmesi adına hem sosyal anlamda hem de ticari anlamda orta vadede olsun uzun vadede olsun orada yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılaması adına satışının doğru olmadığını düşünüyoruz.

Yöre halkının da bu konuda ciddi bir karşı koyuşu, karşı gelişi var. Dolayısıyla bunları dikkate alarak biz burada encümene yetki veriyoruz. Encümen yetkisini istediği gibi de kullanabilir. Yani burada meclis kararıyla 17 adet 18 adet sizin oylarınızla oy çokluyla geçiyor olabilir.

Ama söylediklerimizi dikkate alarak Değirmenköy'deki parselin satışını yapmayabilirsiniz değerli arkadaşlar, bu parselin kamuda kalması hem Silivri'mizin hem de Değirmenköy mahallemizin yararına olacaktır diye düşünüyoruz. Teşekkür ediyoruz.

Başkan Yılmaz, Melih Yıldız’ın konuşmasından sonra şu sözlere yer verdi;

Değirmenköy'de 10 bin metrekareye yakın bir "küçük sanayi sitesi imarlı" arsa var.

Ve Arsa'nın mülkiyetii Maliye Hazinesi'ndeydi arkadaşlar. Maliye Hazinesi'nde ve Maliye burayı satışa çıkarmıştı. Biz de hem Çevre ve Şehricilik Bakanımızla hem Milli Emlak Genel Müdürümüze yapmış olduğumuz girişimlerde buranın Değirmenköy'ün önemli bir yeri olduğunu, Silivri Belediyesi olarak buraya talip olmamız gerektiğini düşünerek kendileriyle bir dizi görüşme yaptık ve ocak ayında 15 trilyon belediyenin kasasından nakit paraya burasını satın aldık arkadaşlar.

Melih Bey öyle bir anlatıyor ki; sanki bu arazi Silivri Belediyesi'ndeymiş de veya kendileri döneminde belediyeye katılmış da bu arsa'nın üzerindeki tasarrufta sanki kendilerinin çok çok bir payı varmış gibi... ya arkadaşım (ben) burasını 15 trilyona satın aldık. Belediyemiz aldı.

Silivri Belediyesi’nin, hani diyorsunuz ya; "Bütçesi çok zor durumda vs." Silivri Belediyesi'nin bütçesi zor durumda değil. Silivri Belediyesinin bütçesi zor duruma girmesi muhtemel durumlarda Silivri Belediyesinin yönetimi 4 buçuk yıldır pandemilere, depreme, ekonomik krize rağmen belediyenin bütçesini her türlü türbülansta doğru yönetmiş ve ayakta tutmuş bir yönetim arkadaşlar. Ve bunu takdir edin.

Sizin borçlarınızı ödediği gibi kendi borçlarını da zamanında ödeyen herkes tarafından takdir edilen bir yönetim bu yönetim.

Ve önlemini çok çok önce alan öngörüsüyle, ileri görüşüyle de Belediyeyi maaş ödeyemez, ikramiye ödeyemez, emeklinin ikramiyesini ödeyemez duruma getirmeyen bir yönetim bu yönetim. Dolayısıyla bu konuda bu yönetimin üzerine buradan ekonomik durumdan gelirseniz her zaman sınıfta kalırsınız.

Şimdi burada diyorsunuz ki; “Değirmenköy'deki bu küçük sanayi sitesi satılıyor.”

Bakın, birincisi; 15 trilyona Silivri Belediye Başkanlığı olarak ve yönetim olarak bizim Silivri Belediyesi’ne kattığımız satılık (bir başkasının özel şirketi alabilirdi, şahıs alabilirdi.) Silivri Belediyesi olarak burayı aldık, bu birincisi. İkincisi; ekranda gördüğünüz dükkanları sırf, sırf edebiyat yapmak için, siyaset yapmak için depreme, karot testleri ve depreme dayanıksızlığı da ıspatlanmış bir yerin hiç depremselliğinden konuşmadan, (ki bu depremde bakın 54 bin vatandaşımızın hayatına mal oldu.)

Süheyl bey'le Salı günü arkadaşlarım o bölgedeydik. Bu işin şakası yok arkadaşlar, siyaseti de yok.

Oradaki esnafları benden çok mu seviyorsunuz? Benden çok mu değer veriyorsunuz? Peki bu deprem gerçeğini hiç mi  içiniz cız etmiyor bu eleştirileri yaparken? Bu eleştirileri yaparken olur biterken bir oradaki can kaybolsa bu konuştuklarınızı tekrar konuşabilecek misiniz? Tekrar anlatabilecek misiniz kamuoyunun karşına?

Ben bunu insani olarak söylüyorum size, siyaseti bir kenara bırakın. Bir insanın saçının teli hangi ekonomik değerli ölçülebilir? Bakın tekrar söylüyorum. Karot testleri, mühendislerin yaptığı incelemeler ve tutulan tutanak ve bakanlığa da bilerek yapılan yazışmalar ortada.

Verilen süreler ortada. Hani bunun üzerinden siz hani daha neyi inatlaşıyorsunuz? Ben onu anlamıyorum yani.

Hani buradan siyaset yaparak nereye varmayı umuyorsunuz ki ben onu anlamıyorum. Nereye gideceğiz yani? Bu koltukta siz otursanız bu binaların yıkım kararı çıksa ne yapabilirsiniz?

Biri de gelip karşınıza hamaseten siyaset yapsa ne söyleyeyim? Ben söyleyecek söz bulamıyorum ki size. Düşünüyorum, tartıyorum, ediyorum, ölçüyorum, biçiyorum. Ağzımdan çıkarırken 40 defa düşünüyorum.

Ne söylememi istiyorsunuz arkadaşlar? Hani depremde insan hayatında birdik, beraberdik? Kentsel dönüşümde? Ben diyecek bir şey bulamıyorum arkadaşlar.

Depremde yıkılması, yıkım karar alan bir binanın tahliye edilmemesini savunabiliyorlar burada karşımıza geçip. Burası tahliye edilmeli mi Süheyl bey, edilmemeli mi sizce?

CHP Silivri Belediye Meclis üyesi Süheyl Kırkıcı söz alarak şu ifadeleri kullandı;

Sayın başkan değerli meclis üyesi arkadaşlarım. Tabii ki bu görüntü karşısında zaten fazla bir şey söylenemez.

Tahliye edilmesine biz de itirazımız yok. Biz yalnız satış gündemli maddeyi tartışıyoruz, konuşuyoruz şu anda.

...Ama sanırım, buradaki maddede bu maliye hazinden küçük sanayi sitesi yapılmak üzere alınan arsayı tabii ki parçalayıp bunu satmanız mümkün.

Özel sektör bunu değerlendirebilir ama bu tür Değirmenköy’ün kalbinde olan, çok stratejik olan bir yerinde olan bu arsanın parsellenip özel sektöre devredilmesini biz doğru bulmuyoruz. Bunu söylemeye çalışıyoruz.

Kamu eli ile bunun oradaki esnafımıza ve yeniden ve yeni esnaflara açılmasının daha doğru olacağını düşünüyoruz. Bu tür arazilerin tekrar oluşturulması çok kolay olamıyor. Her zaman sizin bulduğunuz bu şansı yakalayamayabiliyoruz yani bunu alamayabiliyorsunuz. Maliye Hazinesi bunu vermiyor ki vermiyor. Siz devreye girdiniz aldınız. Paranızın olması lazım bir daha almak için. Tabii ki paramız olduğu zaman da alamadığımız arsalar, araziler olmuştur geçmiş dönemlerde.

Yine olabilme ihtimal var. Bir başarı elde edilmiş alınmıştır maliye haznesinden. Biz de diyoruz ki belediyemiz bunu değerlendirsin. Belediyemizin değerlendirmesi daha insani, daha sosyal bir sonuç doğurabilir.

Derdimiz bu. Bakın size 17 -18 arsaya evet diyoruz. Siz bir arsaya bu kadar muhalefet ediyorsunuz.

Sizin konuşmanızın başından beri yaptığınız bu vurgular pek rahatsız edici şeyler. Bırakın bazı farklı görüşlerimizi size rahatlıkla söyleyebilelim.

Ve söylüyoruz biz burada. Konuşacağız. Biz bu arsanın Değirmenköy halkının tasarrufunda kalmasının daha doğru olacağını düşünüyoruz. Hepsi bu. Farkli yerlere taşımanıza gerek yok. Bu fotoğrafı gösterip gösterip durmaya gerek yok.

Tabii ki bu fotoğraf karşısında binanın depremselliği ve insan hayatına verdiği zararı görerek biz de yıkılmasını ve boşaltılmasını talep ediyoruz. Bizim de böyle bir görüntüden rahatsız olduğumuz ortadadır.

Aşkın; “Lütfen algı yaratmayalım”

Daha sonra söz alan Hukuk Komisyon Başkanı ve Encümen üyesi Sultan Aşkın şu ifadelere yer verdi;

Cumhuriyet Halk Partisi grubu öyle bir konuşuyor ki sanki biz şu andaki esnafımızın bulunduğu alanı satıyoruz. Yok işte deprem... Siz satın almayla ilgili tahliye gerçekleştiriyorsunuz vs.

Bizim şu anda sattığımız yer 134 Ada 4 Parsel. Esnafımızın bulunduğu alan 134 Ada 3 Parsel. Bununla alakası olmayan bir parsel. Lütfen algı yaratmayalım. Burası küçük sanayiye sadece özgülenmiş bir alan. Biz diyoruz ki; hem esnafımız zarar görmesin... Ama biz, yani milli piyangodan para kazanmıyor ki Belediye. Elbet bir gelir olacak. Biz de esnafımıza Silivri’nin genelinde hizmetlerimize davam edeceğiz. Yani biz bazı taşınmazlarımızı nakite dönüştüreceğiz; ki aldığımız bedel ile şu andaki satacağımız bedel arasında ciddi bir fark var.

Belediyemiz kar sağlamış durumda. Biz bunu hizmete dönüştürmek durumundayız. Ama siz bunu istemiyorsunuz neden istemiyorsunuz? Çünkü belediye gitsin borçlansın veya belediye hizmet edemez hale dönüşsün vesaire.

Dediğim gibi yani buranın özü aslında bizim hatamız burayı gidip Maliye Hazinesinden almak oldu. Almasaydık ne olacaktı? Ben size manzarayı söyleyeyim. Biz başka bir taşınmaz alacak, burada oy birliği ile bunun satışını gerçekleştirecektik ve akabinde buradaki esnafın bulunduğu yerlerle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gelip burası ile ilgili raporunu düzenleyecekti. Bu insanlar, yıkım kararı çıkacaktı ve o insanlar tahliye edilecekti buradan. Çözüm var mıydı? Yoktu.