© Ay Türk Haber 2022

Anne Adayları Ramazan’da Nasıl Beslenmeli?

Gebelik planlayan anne adaylarının en sık merak ettiği konuların başında Ramazan ayında oruç tutup tutamayacakları konusu geliyor. Normal beslenme rutinin dışına çıkıldığı, öğün sayısının ikiye düştüğü ve beslenme arası sürelerinin arttığı Ramazan ayında oruç tutmayı düşünen anne adaylarının, iyi hazırlanmış bir beslenme düzenine ihtiyacı artıyor.

Gebelik planlayan anne adaylarının en sık merak ettiği konuların başında Ramazan ayında oruç tutup tutamayacakları konusu geliyor. Normal beslenme rutinin dışına çıkıldığı, öğün sayısının ikiye düştüğü ve beslenme arası sürelerinin arttığı Ramazan ayında oruç tutmayı düşünen anne adaylarının, iyi hazırlanmış bir beslenme düzenine ihtiyacı artıyor.

Bu noktada anne adaylarının sadece hekimi uygun görürse Ramazan ayında oruç tutmasının doğru olacağını söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Yücel Karaman; ”Oruç tutmanın gebe ve bebek üzerindeki etkileri çok iyi değerlendirilerek karar verilmelidir. Fizyolojik ve psikolojik olarak değişen, günlük alması gereken besin miktarı artan anne adayının bu süreci hem kendini hem de bebek için en sağlıklı şekilde sürdürebilmesi için hem sıvı hem gıda olarak dengeli bir rutin oluşturulması gerekiyor. Riskli gebelik sürecinde olan anne adayları ise kesinlikle oruç tutmamalıdır” şeklinde konuştu.

Gebelik sürecinde beslenme yönünden en hassas ve özel döneme giren anne adayları Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutup tutmama konusunda karar veremiyor. Hekimin onay vermesi halinde ise oruç tutacak olan anne adaylarının yeterli düzeyde enerji ve besin ögesi alması şart oluyor. Bu süreçte hem sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek hem de kendi sağlıklarını korumak için iftar ve sahurda bu gereksinimlerini tam karşılanması gerekiyor. İftar ve sahur arasındaki ara öğünlerin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Yücel Karaman, ramazanda anne adaylarının nasıl beslenmesi gerektiğine dair önemli ipuçları verdi.

Sıvı alımı ihmal edilmemeli

Sahur ile iftar arasındaki süre çok uzun olduğundan dolayı vücudun susuz kalmasını engellemek için anne adaylarının iftar ile sahur arasında en az 3 litre su içmesi önerilir. Gebelikte ciddi sorunlara yol açabilecek vücutta sıvı kaybı (dehidrasyon) yaşamaması için sahurda su içmenin yanı sıra çok yorulmamaya, dışarıda olan anne adaylarının gölgede vakit geçirmesine dikkat edilmelidir.

Protein ağırlıklı beslenmeli

Bebeğin sağlıklı gelişimini devam ettirebilmesi için hamilelik sürecinde anne adayının mutlaka protein yönünden zengin besinleri tüketmesi çok önemlidir. Bu anlamda süt, yumurta, az tuzlu peynir, yulaf gibi besinler tercih edilebilir. Aynı şekilde besleyiciliği yüksek ve tok tutan besinler de hem sahurda hem iftarda sofrada yer almalı. Bunlar; fındık, çiğ badem, ceviz gibi yağlı tohumlar…

Mevsim yeşillikleri ve lifli gıdalar tüketilmeli

Hem anne adayının hem de bebeğin günlük vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması için mutlaka beslenme rutinine mevsim yeşillikleri dahil edilmelidir. Hem çiğ hem de pişmiş olarak tüketilebilecek mevsim yeşillikleri, besleyiciliği yüksek olmasıyla çok önemlidir. Bunun yanı sıra oruç süresinde gerekli olan enerjiyi sağlayacak ve kan şekerini dengeleyecek lifli gıdalar, tam tahıllı besinler de mutlaka sofradaki yerini almalıdır.

Tatlı yerine meyve, ağır yerine hafif besinler

Hamilelikte oruç tutmak başlı başına zor olduğundan bu süreci en rahat şekilde atlatmak için sindirim sistemini de rahatlatmak gerekir. Bu anlamda iftar ve sahurda yağlı, kızarmış, ağır yiyecekler yerine ızgara, haşlama ya da fırın yemekleri tercih edilmelidir. Tatlı ihtiyacını karşılamak için yine aynı şekilde ya hafif sütlü tatlılar ya da mevsim meyveleri tüketilmelidir. İftar ve sahur arasında yapılacak ara öğünde meyvelerden, yulaf ve yoğurttan oluşan lezzetli karışımlarla da gebeler kendi tatlılarını oluşturabilirler.


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER