2. Uluslararası Distopya Film Festivali Başladı
DÜNYABu yıl 2’nci kez sinemaseverlerle bir araya gelen ”Uluslararası Distopya Film Festivali”, 19 Kasım tarihinde Uluslararası Kısa Film Yarışması’ndaki finalistlerin gösterimi ve söyleşi programıyla başladı. Ayrıca festivalin program direktörü ve sinema yazarı Kerem Akça’nın katılımıyla gerçekleşen ”Tür Sinemasından Üretimler” panelinde sinemanın geleceği üzerine konuşuldu.
Bu yıl 2’nci kez sinemaseverlerle bir araya gelen ”Uluslararası Distopya Film Festivali”, 19 Kasım tarihinde Uluslararası Kısa Film Yarışması’ndaki finalistlerin gösterimi ve söyleşi programıyla başladı. Ayrıca festivalin program direktörü ve sinema yazarı Kerem Akça’nın katılımıyla gerçekleşen ”Tür Sinemasından Üretimler” panelinde sinemanın geleceği üzerine konuşuldu.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla ve BKM Mutfak’ın iş birliğiyle Uluslararası Bağımsız Sinema ve Sanat Derneği tarafından Hatice Aşkın’ın direktörlüğünde düzenlenen 2. Uluslararası Distopya Film Festivali, seyircisiyle buluşmaya başladı. 19 Kasım Cumartesi günü AKM Yeşilçam Sineması’ndaki festival programında ilk olarak Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda yer alan filmlerin gösterimi yapıldı. Gösterimlerin ardından ekip söyleşisi gerçekleştirilirken; etkinliğin moderatörlüğünü festivalin program direktörü ve sinema yazarı Kerem Akça üstlendi.
Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda Yer Alan Filmler Seyirciyle Buluştu
Türkiye’de distopya türündeki filmlere alan açmak ve bu türün daha iyi kavranmasını sağlamak amacıyla düzenlenen 2. Uluslararası Distopya Film Festivali’nin Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda yer alan Alesja Suzdaltseva’nın ”The Rise”, Ahmet Sami Kuris’in ”Lost People”, Kumru Karataş’ın ”The Gulf”, Germain Aguesse ve Robin Aguesse’nin ”Arca”, Mohammed Zare’nin ”Dot”, Celal Yücel Tombul’un ”Mary” filmleri gösterildi.
Gösterimlerin ardından gerçekleşen söyleşide Kumru Karataş, ”The Gulf (Körfez)” filminin, tür sinemasına dayanmasıyla ilgili ”Gerçek hayatı yaşıyoruz ve hepimiz yeterince onun içindeyiz. Ne kadar tatsız ne kadar sıkıcı olduğunu biliyoruz. Beyazperdede bence başka bir şey göstermemiz gerekiyor.” dedi. Karataş, insanları büyülemek için kullanılabilecek en değerli şeylerden birinin de sinema olduğunu ve distopyanın da bunun için çok güzel bir araç teşkil ettiğini ifade etti. Yönetmen Karataş, ”The Gulf” filmi hakkında ayrıca ”Işıktan korksaydık nasıl olurdu diye düşündüm. Aslında motivasyon kaynağım buydu.” diye konuştu.
”Tür Sinemasından Üretimler” Paneli Düzenlendi
Festivalin ilk gününde program direktörü ve sinema yazarı Kerem Akça tarafından ”Tür Sinemasından Üretimler” başlıklı panel düzenlendi. Tür sinemasının ülkemizdeki yeri hakkında konuşulan panelde Akça, Türk sinemasındaki üretim mantığının genel olarak melodram ve komedi üzerine kurulu olduğunu belirtti. Bunlara kimi zaman korku, macera filmlerinin de dahil olduğunu söyleyen Akça, sinemaya dönük bir kitlenin ise artık olmadığını ifade etti. Kerem Akça, ”Günümüz kitlesi biraz daha ana akım. Sinemayı takip eden kitle ise gerçek hikâyeler ve kaliteli filmler arıyor.” derken, Türk sinemasında bilim kurgu ve fantastik üretimlerinin çok istikrarsız olduğunu da sözlerine ekledi.
AKM Yeşilçam Sineması’nda gerçekleşecek 20 Kasım programında Uluslararası Kısa Film Yarışması’ndaki filmlerin gösterim ve söyleşilerine devam edilecek. Ayrıca ödüllerin sahiplerini bulacağı kapanış töreninde, usta oyuncu Nazan Kesal’a da Onur Ödülü takdim edilecek. Törenin ardından Tayfun Pirselimoğlu’nun ”Kerr” filmi seyirciyle buluşurken, gösterim sonrası film ekibi sinemaseverlerin sorularını yanıtlayacak.
Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir