1000 Çiftçi 1000 Bereket çiftçileri ‘sarı gelin’ hasadında!
GÜNDEM1000 Çiftçi 1000 Bereket programı kapsamında üretim yapan çiftçiler, ayçiçeği hasadına başladı. Balıkesir Bandırma’da 22 yıldır çiftçilikle uğraşan Özden Gümüş, program sayesinde tarlasını daha iyi tanıdığını, topraktan aldığı verimin her yıl arttığını söyledi. Gümüş, ”1000 Çiftçi 1000 Bereket ile sürekli eğitimlere katıldım, zirai konularda farklı bilgiler edindim. Dijital toprak analizi ile doğru gübreyi, doğru miktarda kullanmayı öğrendim, bu sayede verimim arttı. Bir dekarda 50 kg daha fazla verim elde ettim” dedi
1000 Çiftçi 1000 Bereket programı kapsamında üretim yapan çiftçiler, ayçiçeği hasadına başladı. Balıkesir Bandırma’da 22 yıldır çiftçilikle uğraşan Özden Gümüş, program sayesinde tarlasını daha iyi tanıdığını, topraktan aldığı verimin her yıl arttığını söyledi. Gümüş, ”1000 Çiftçi 1000 Bereket ile sürekli eğitimlere katıldım, zirai konularda farklı bilgiler edindim. Dijital toprak analizi ile doğru gübreyi, doğru miktarda kullanmayı öğrendim, bu sayede verimim arttı. Bir dekarda 50 kg daha fazla verim elde ettim” dedi
Türkiye’nin ayçiçeği üretiminde önemli merkezlerinden olan Balıkesir’de çiftçiler hasat mesaisinde… 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı kapsamında üretim yapan çiftçiler de ‘sarı gelin’ olarak adlandırdığı ayçiçeğinde hasat heyecanı yaşıyor. Özden Gümüş işte o çiftçilerden biri… Bandırma’nın Yenisığırcık Köyü’nde üretim yapan Gümüş, 22 yıldır çiftçilikle uğraşıyor. 10-15 Eylül 2022 tarihleri arasında ayçiçeği hasadını tamamlayan Gümüş, 1000 Çiftçi 1000 Bereket sayesinde faydalandığı hizmetler ile toprağını daha iyi tanıdığını, veriminin arttığını söyledi. Bölgesinde yaklaşık bir ay sürmesini beklediği hasattaki ilk verimden memnun olduğunu ifade eden Gümüş, şöyle konuştu:
”Dijital toprak analizi bizim için büyük avantaj”
”1000 Çiftçi 1000 Bereket’e dahil olana kadar büyüklerimizden ne gördüysek tarlada onu yapıyorduk. Program kapsamındaki ziraat mühendisleri tarlama geldikten sonra doğru gübreleme ve zirai mücadeleyi öğrendim. Dijital toprak analizi yapılması benim için büyük avantaj oldu. Toprağın hangi besine, ne kadar ihtiyacı olduğunu söylediler. Bu sayede doğru gübreyi, doğru miktarda kullanmaya başladım. Bu da hem maliyetlerimi azalttı hem de verimimi artırdı. Ürettiğim ürünlerde dekarda 40-50 kg oranında verimimi yükselttim. Tarımsal eğitimlerle farklı zirai bilgileri öğrendim. Ziraat mühendisleriyle 7/24 birebir irtibat kuruyor, istediğim soruyu sorabiliyorum. Çevrim içi eğitimlerin çok faydasını gördüm, yeniliklerden de hemen haberim oluyor. Bir WhatsApp grubumuz var, çiftçi arkadaşlar tarlalarında bir hastalık görürse burada paylaşıyor, biz de bilgi sahibi oluyoruz. Benim tarlamdaki verim artınca başka çiftçiler de merak edip sormaya başladı. Ayçiçeği üretirken 1000 Çiftçi 1000 Bereket ile kanolanın da ne kadar değerli bir ürün olduğunu gördüm. Geçen yıl kanola yetiştirmeye başladım. Kanola sapları azot açısından çok zengin. Bundan sonra bunları toprağa kazandırmak için çalışacağım. Çevrenin temiz tutulması, geri dönüşümle ilgili konuları da bu sayede öğrendim. Mesela atık çıkınca hemen imha etme yoluna gidiyorduk. Fakat gördük ki atıkların değerlendirilmesi, geri dönüşüme gönderilmesi konusu çok önemli. 1000 Çiftçi 1000 Bereket, çiftçilerin ve ülkemizin geleceği için çok güzel bir program. Çiftçinin yanında yer alan Cargill’e teşekkür ediyorum” dedi.
”Tarlada dijitalleşme geleceğimiz için önemli”
TÜSİAD Gıda, İçeçek, Tarım Çalışma Grubu Üyesi, Doktar’ın Kurucu Ortağı Tanzer Bilgen de çiftçinin toprağına her ne yapıyorsa bir karşılığı olduğunu söyledi. Bilgen, ”Toprakta verimi artırmanın yolu bitkiyi çok iyi tanımaktan geçiyor. Bunu da teknolojiyle yapmak mümkün. Dijital toprak analizleri, tarımsal sensör istasyonları, uydudan tarla sağlığı takibi son derece kritik. 1000 Çiftçi 1000 Bereket bu açıdan çok güzel bir örnek. Program, dijital dönüşümü çiftçilerin iş yapış şekline entegre ederek onların toprağında teknoloji ve bilime dayalı yöntemler kullanabilmesine olanak sağlıyor. Böylece, gübreleme, sulama, ilaçlama gibi zirai uygulamaları bilimsel yöntemler ile yapıyorlar. Sonuç olarak topraktan daha kaliteli ürün elde ediyor, dolayısıyla da verimliliklerini artırıyorlar. Türkiye’de 24 milyon hektar tarım alanı var. Bunların sadece 21-22 milyon hektarında tarım yapılabiliyor. Bu arazilerden üretilen değer yaklaşık 50 milyar ABD doları. Tarımda dijital dönüşümün Türkiye geneline yayılması, tarlaların katma değerini de orta vadede 65 milyar ABD dolarına, uzun vadede 100 milyar ABD dolarının üzerine çıkarabilir. Çiftçinin, toplumun, ülkemizin, daha büyük ölçekte dünyanın geleceği için tarımda dijital dönüşüm son derece önemli” diye konuştu.
Örsel: Verim artınca gelir de artıyor
Cargill Gıda Türkiye, Orta Doğu, Afrika ve Hindistan Kurumsal İlişkilerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Arzu Örsel de çiftçilere bereketli bir hasat dönemi diledi. 1000 Çiftçi 1000 Bereket’in Türkiye’nin 14 ilinde, 4 bini aşkın mısır, ayçiçeği ve kanola üreticisi çiftçi ile yola devam ettiğini belirten Örsel, şunları söyledi:
”1000 Çiftçi 1000 Bereket, tamamen toplumsal faydaya odaklanan, ticari yönü olmayan bir program. Çiftçilerin verimini ve refahını artırmak, tarımda sosyal ve dijital dönüşümü desteklemek amacıyla yola çıktık. Sürdürülebilir tarım uygulamaları ile toprağımızın, suyumuzun korunmasına katkı sağlamayı hedefledik. Tarımda dijital dönüşüm konusu son derece kritik. Program ile çiftçiler meteoroloji-sulama ve tahmin istasyonu, uydudan tarla sağlığı takibi gibi dijital tarım araçlarından faydalanıyor. Sürekli ve düzenli eğitimler, 7/24 danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Her yıl bini aşkın çiftçi programımıza dahil oluyor. Uzman ziraat mühendisleri çiftçilerimize sürekli danışmanlık hizmeti veriyor. Bugüne kadar yaklaşık 80 bin futbol sahası büyüklüğüne denk gelen 400 bin dekar alanda 3 bin 300’den fazla dijital toprak analizi gerçekleştirdik. Çiftçi bu sayede toprağın sesini daha iyi duyuyor, dilini daha iyi anlıyor, tarlasını daha iyi tanıyor. Dolayısıyla verimleri de refahları da artıyor. Çiftçilerimiz geçen yıl zorlu iklim koşullarına ve kuraklığa rağmen yüzde 23’e varan oranda verim elde etti. Aynı zamanda, Yatırımın Sosyal Geri Dönüşü (Social Return on Investment, SROI) raporuna göre, programa yatırılan her 1 TL’nin, 2019 yılında 2,53 TL, 2020 yılında 2,78 TL ve 2021 yılında ise 3,03 TL değerinde sosyal getirisi oldu. Yaptığımız çalışmaların çiftçilerimize verim ve refah artışı olarak yansımasından mutluluk duyuyoruz. Cargill olarak toprağın sağlığının gıda sisteminin geleceğini, sürdürülebilirliğini ve verimini temelden etkilediğinin bilincindeyiz. Bu yıl tarlada sera gazı emisyonu takibi çalışmalarına da başladık. Uluslararası standartlara uygun Karbon Ayak İzi hesaplamalarımızı yapıyoruz. Ardından Karbon Ayak İzi azaltımı için eğitimler, uygulamalar ve birebir çiftçimizle çalışmaları yaygınlaştıracağız. 1000 Çiftçi 1000 Bereket’in gıdanın geleceğini sahiplenen kişi ve kurumlara da rehberlik etmesini, daha fazla çiftçiye ilham olmasını arzu ediyoruz.”
Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir