Paylaşmak

Merhaba sevgili okurlar.

Bugün de sizlerle değişik bir makale ile birlikteyiz. Makalemiz, paylaşmak ile ilgili düşüncelerim ve bu konuda sizlerin takdirleri.

Paylaşmak; bir bütünü veya bir olguyu, bir sorunu bölüşmek, üleşmek anlamında bir sosyal davranıştır. Bu konuyu insanlar üzerinden konuşacak olursak paylaşmayı bilmek kişinin adaletli ve asaletli bir insan olduğunu gösterir.

Paylaşmacı düşünceyi biraz daha incelersek, çok güzel örnekler ortaya çıkar. Mesela paylaşınca dertler küçülür ve biter, güzellikler ve iyilikler paylaşıldıkça büyür ve daha da güzelleşir.

Bir de benim sevdiğim bir söz vardır. "Derdini söylemeyen çaresini bulamaz" derler.

Paylaşmak, insanlarda anne babalar tarafından çocukluktan daha aşılanmalıdır ki, ileride sorun olmaktan çıksın. Ancak paylaşmanın da diğer meselelerde olduğu gibi bir ölçüsü var. Paylaşmalar olması gerektiği gibi ve olması gerektiği kadar olmalı.

Bir de mahrem olup ya da kişiler arasında kendilerince gizli olup da paylaşılmaması gereken hususlar vardır. Her zaman dediğim bir söz vardır. Bütün doğrular yerine göre doğrudur, yersiz yapılan doğru bir davranış biçimi yeri geldiğinde doğru olmayabiliyor.

Sevgili okurlar. Bir de paylaşmayı sevmeyen insan profili vardır. Manevi olarak paylaşmaz. Çok sır, kimseye derdini açmaz. Kimseyi dinlemez bencil insandır. Bu tip insan figürleri hep yalnızlık yaşarlar ve yalnızdırlar.

Bir de maddi olarak paylaşmayı sevmeyen insanlar vardır. Hep kendilerine doğru yontmak isterler. Hepsi onun olsun isterler. Biz bu davranışa kısaca açgözlülük diyoruz. O kadar aç gözlü insanlar var ki, yüzde doksandokuz onun olsun, yüzde bir dışarıda kalsa da onu gözü götürmez. O kişi, o mal varlığına o kadar kilitlenmiş ki çevresi onu ayıplayacakmış umurunda değil. Ne dini yönden, ne insani yönden çekinmez? Bu bir hastalıktır. Bunları çok hor görmemeliyiz. Her zaman mümkün olduğunca hoşgörülü olmalıyız.

Hoşçakalın.